AKCİĞERLERİN YAPISI VE GÖREVLERİ
11. sınıflar ve yks – tyt biyoloji konusu. Akciğerlerin yapısı ve görevleri. Soluk alıp verme mekanizması. Kanda oksijen ve karbondioksitin taşınması. Konu anlatımı.
Havadaki oksijeni alarak kana veren ve kandaki karbondioksiti alarak havaya veren organ akciğerdir. İnsanda sağ ve sol akciğerler olmak üzere iki adet akciğer bulunur.
Akciğerler göğüs boşluğunda yer alır. Sağa akciğer üç lop, sol akciğer iki loptur. Kalp sol akciğerin altında yer alır. Akciğerler kalp ile beraber diyaframın üzerinde yer alır.
Akciğerlerin üzeri pleura adı verilen çift katlı bir zar ile çevrili olup bu zarların arası bir sıvı ile doludur. Bu sıvı kaburga hareketlerinin akciğerlere zarar vermesini engeller, aynı zamanda akciğerleri nemli tutar, soluk alıp vermeyi kolaylaştırır.
Soluk borusu akciğerlere girmeden önce ikiye ayrılır. İkiye ayrılan boruların her birine bronş adı verilir. Bronşların yapısında da kıkırdak halkalar bulunur. Bronşlar akciğerlere girdikten sonra çok sayıda küçük borucuklara ayrılırlar. Bu borucuklara bronşçuk denir. Bronşçuklarda kıkırdak halka bulunmaz.
Bronşçukların ucunda alveol adı verilen yapılar bulunur. Alveoller, kılcal kan damarları ile sarılmış hava kesecikleridir. Kan ile akciğerler arasındaki oksijen ve karbondioksit alışverişi alveollerde yapılır.
Akciğerlerde milyonlarca alveol bulunur. Alveoller tek katlı epitel dokudan oluşmuştur, iç yüzeyleri nemlidir. Alveoller yapıları nedeniyle akciğerlerde büyük bir solunum yüzeyi sağlarlar. Bir akciğerde yaklaşık 80 – 100 m2 solunum yüzeyi oluştururlar.
Havadaki oksijen nemli alveollerde çözünerek kana geçer ve epitel doku aracılığı ile bu dokuyu saran kılcal kan damarlarına geçer. Kandaki karbondioksit de kılcal damarlardan alveollere geçer.
Alveolleri meydana getiren epitel hücreleri lipoprotein adı verilen bir madde salgılarlar. Bu madde alveollerin iç yüzeyini ince bir tabaka şeklinde örter. Lipoproteinler hem solunum sırasında aşırı su kaybını önlerler hem de alveollere esneklik kazandırırlar ve havanın dışarı kolayca atılmasını sağlarlar.
Akciğerler kalbin sağ karıncığından gelen kandaki karbondioksiti temizler ve bu kana oksijen verirler. Temizlenen ve oksijence zenginleşen kan, kalbin sol kulakçığına gelir. Kalbin sol kulakçığından sol karıncığına geçer ve sol karıncıktan tüm vücuda dağılır.
Soluk Alıp Verme Olayları
Oksijence zengin havanın solunum yollarından geçerek akciğerlere dolmasına soluk alma, karbondioksitin alveollerden akciğerlere ve oradan solunum yollarından geçerek dışarı verilmesine soluk verme denilir. Normal bir insan dakikada 16 defa soluk alıp verir. Korku, panik, koşma gibi aktivitelerde soluk alıp verme hızı artar. Solunum hızı omurilik soğanı tarafından ayarlanır. Solunum hızını etkileyen temel faktör kandaki CO2 miktarıdır. CO2 miktarının artması kan pH sinin düşmesine neden olur. Kandaki pH düşmesi kanın asitliğinin artması demektir. Kandaki asitliğin artması omurilik soğanını uyarır. Omurilik soğanı diyafram ve kaburga kaslarına impuls göndererek daha hızlı ve derin kasılmalarını sağlar. Kandaki CO2 miktarı düştüğünde soluk alıp verme tekrar yavaşlatılır.
Soluk alıp vermeyi akciğerlerdeki hava basıncının değişmesi sağlar. Akciğerlerdeki hava basıncını ise diyafram kasları ve kaburga kasları sağlar. Omurilik soğanının gönderdiği impulslar diyafram ve kaburga kaslarını uyararak kasılmalarını sağlar.
Soluk alma sırasında diyafram kası aşağıya doğru çekilir, kaburga kasları kasılarak kaburgaların yukarıya doğru, göğüs kemiğinin dışarıya doğru hareketini sağlar. Bu olay göğüs kafesinin genişlemesine ve basıncının düşmesine neden olur. Göğüs kafesinde basınç düşünce dış ortamdaki basınç (hava basıncı) daha fazla olduğundan hava akciğerlere dolar.
Soluk verme sırasında diyafram ve kaburga kasları gevşeyerek normal durumuna gelir. Bu olay akciğerlerin hacminin düşmesine neden olur. Akciğerlerin hacmi düşünce basınçları havanın basıncından büyük olur ve içlerindeki hava dışarı verilir.
Soluk alma olayında enerji harcanırken soluk verme olayında enerji harcanmaz.
.jpg)
Kanda Oksijen ve Karbondioksit Taşınması
İnsanda solunum gazlarının %2 si kan plazması ile %98 i ise özel solunum pigmentleri ile taşınır. Tüm omurgalı canlılarda ve bazı omurgasız canlılarda solunum pigmenti hemoglobindir. Hemoglobin, omurgalı canlılarda alyuvarlarda, omurgasız canlılarda kan plazmasında bulunur. Kana kırmızı rengini veren madde hemoglobindir. Hemoglobinin “Hem” kısmı demir içerir, “globin” kısmı proteinden meydana gelir.
Alyuvarlar çekirdeksiz ve organelsiz olduğundan çok sayıda hemoglobin bulundururlar. (yaklaşık 280 milyon) . O2 molekülü hemoglobinin "hem" kısmına bağlanır. Her hemoglobinde 4 adet "hem" kısmı bulundurur. Buna göre her hemoglobine 4 adet O2 molekülü bağlanır. Bir alyuvar 1 milyardan fazla O2 molekülü taşır. Hemoglobin O2 molekülü ile kolayca birleşip kolayca ayrılabilir.
Oksijen Taşınması
Akciğer alveollerinde oksijen yoğunluğu yüksek olduğundan hemoglobin pigmenti oksijen ile bağlanmaya eğimli olur. O2 molekülü hemoglobin ile birleşerek oksihemoglobin adı verilen yapıyı oluşturur.
Hb + O2 → HbO2
Doku kılcallarında oksijen miktarı az, CO2 miktarı fazladır. Hemoglobin pigmentinin O2 taşıma eğilimi düşer ve taşıdığı O2 molekülünü bırakır.
HbO2 → Hb + O2
Serbest kalan O2 molekülü önce plazmaya geçer. Plazmadan difüzyonla doku sıvısına alınan O2 molekülü doku sıvısından hücrelere geçer.
CO gazı hemoglobin ile kararlı bağ yapar ve ayrılmaz. Bu nedenle bulunan ortamlarda solunumla alınan CO gazı hemoglobin ile birleşerek hemoglobinin O2 taşımasını engeller. Bu durum dokuların O2 siz kalmasına sebep olur. Bu olaya karbonmonoksit zehirlenmesi adı verilir.
Karbondioksit Taşınması
Karbondioksitin %7 si kan plazmasında çözünmüş olarak, %23 ü hemoglobin ile %70 i kan plazmasında bikarbonat iyonu şeklinde taşınır.
Hemoglobin ile taşınan CO2 hemoglobinin globin kısmına bağlanır ve karbominohemoglobin adı verilen yapıyı oluşturur ve akciğerlere taşınır.
Hb + CO2 → HbCO2
CO2 akciğer kılcallarında hemoglobinden ayrılır ve alveollere geçer.
HbCO2 → Hb + CO2
Karbondioksitin büyük bölümü bikarbonat iyonu şeklinde taşınır.
Hücrelerde oluşan CO2 difüzyonla kan plazmasına ve oradan alyuvarlara alınır, alyuvarlarda bulunan karbonikanhidraz enzimi CO2 nin H2O ile birleşerek H2CO3 (karbonik asit) oluşturmasını sağlar.
CO2 + H2O → H2CO3
Karbonik asit kararsız yapıdadır ve H+ ve CO3- iyonlarına ayrılır.
H2CO3 → H+ + HCO3-
H+ iyonları hemoglobine bağlanırken bikarbonat iyonları kan plazmasına geçer ve akciğerlere taşınır.
H+ + Hb → HbH+
Akciğerlerde HCO3- iyonları tekrar alyuvarlara girer ve H+ ile birleşerek tekrar H2CO3 (karbonik asit) oluşturur.
H+ +HCO3- → H2CO3
Karbonik asit, karbonikanhidraz enzimi tarafından H2O ve CO2 e parçalanır.
H2CO3 → CO2 + H2O
CO2 kılcal damarlardan difüzyonla alveollere geçer ve buradan soluk verme ile dışarı atılır.
İnsanda Solunum Sisteminin Yapısı ve Görevleri
Solunum Sistemi Çözümlü Sorular
SANATSAL BİLGİ
24/04/2018