EKOSİSTEMDE CANLILARI ETKİLEYEN FAKTÖRLER

Ekosistemde yaşayan canlıları etkileyen abiyotik faktörler. Sıcaklık, ışık, su, toprak ve iklimin canlıların dağılımına ve yaşam biçimine etkisi. Konu anlatımı.



Ekosistem, belirli bir bölgede yaşayan canlıların cansız çevreyle beraber oluşturdukları birime denir. 
Örneğin, Sahra çölü bir ekosistemdir. Amazon ormanları da bir ekosistemdir. Bu iki ekosistemin kendisine has toprak, hava yapısı ve canlı grupları vardır.
Çöl ekosisteminde canlı bulmak zorken, Amazon ormanlarında binlerce tür canlı ile karşılaşabiliriz.
Pekii bu çeşitliliğin sebebi nedir? Tabii ki toprak özellikleri, hava koşulları ve bitki örtüsüdür. Canlıların büyük bölümü ılık, nemli ve bitki örtüsü bakımından zengin alanları severler ve çoğu canlı ancak bu özellikleri taşıyan bölgelerde yaşayabilirler.

Canlılar yaşadıkları bölgenin özelliklerini de etkilerler. Bir bölgenin canlı türleri ve sayısı bakımından yoğun olması o bölgenin birçok fiziksel ve kimyasal özelliklerini etkiler.
Bir bölgenin ekosistemini etkileyen faktörler iki başılkta incelenir. Bunlardan ilki abiyotik faktörlerdir. Abiyotik faktörler bir bölgenin canlı türleri ve sayısını etkileyen fiziksel ve kimyasal özelliklerdir.
Biyotik faktörler, ekosistemde yaşayan canlılardan kaynaklanan faktörlerdir. Bitkiler CO2 i kullanarak O2 üretirken, bakteriler azot bağlama, ayrıştırma görevini yaparlar. Bitkiler kendi besinlerini üretirken aynı zamanda kendi besinini üretemeyen canlıların besinlerini de üretirler. Bitkilerle beslenen hayvanlar, etçil beslenen hayvanlar için besin kaynağıdır. Ekosistemde hayat döngüsü bu şekilde devam eder. İnsan eliyle bir müdahale olmadıkça bu sistem kusursuz ve mükemmel bir biçimde çalışır. 

Ekosistemi Etkileyen Faktörler

 Abiyotik Faktörler
  Işık
  İklim
  Su
  Sıcaklık
  Toprak ve Mineraller
  Ortam Phsi


 Biyotik Faktörler
  Üreticiler
  Tüketiciler
  Ayrıştırıcılar


1- Abiyotik Faktörler
Abiyotik faktörler, ekosistemin fiziksel ve kimyasal özelliklerini ifade eder. Canlıların yeryüzüne dağılışı ışık, sıcaklık, iklim, su, toprak, ortam PH si gibi faktörlere bağlıdır. Bu faktörler abiyotik faktörler olarak adlandırılır.
A- Işık
Canlılar yaşamlarını sürdürmek için ışığa gereksinim duyarlar. Ekosistemlerin ışık kaynağı güneştir. Bitkiler güneşten aldıkları ışığın enerjisini kullanarak besin ve oksijen üretirler. Bitkilerin ürettikleri besin, kendi besinini üretemeyen canlılar için gıda maddesi olur. Yine bitkiler tarafından üretilen O2 fotosentez veya kemosentez yapamayan canlılar tarafından solunum olaylarında kullanılır. Ekosistemin aydınlatılması da yine ışık enerjisi ile olur. 
Fotosentez sonucu üretilen O2 nin bir görevi de atmosferin üst kısımlarında O3 (ozon gazı) halinde bir tabaka oluşturarak zararlı güneş ışınlarını süzmektir.

Bir ekosisteme gelen ışığın dalga boyu ve geliş açısı o ekosistemin özelliklerini temel olarak etkiler. Fotosentez belirli dalga boyundaki ışık altında yapılabilmektedir. Yine belli dalga boylarındaki ışınlar canlı doku ve hücrelerine zarar vermektedir.
Fotosentezde, 3800- 7500 ° dalga boylarındaki ışıklar kullanılır.
Kutuplara ışık ışınları çok düşük açılarla düştüğünden bu bölgeler fazla ısınamamakta ve bu nedenle sürekli buzullarla kaplı halde kalmaktadır.
Ekvator bölgesine ışık ışınları her zaman dik veya dike yakın açılarla düştüğünden dolayı bu bölge sürekli sıcak bir bölgedir. Gür ormanlar ve bu ormanlara özgü canlı türleri diğer bölgedekilere kıyasla oldukça fazladır.

B- Sıcaklık
Canlıların yaşamlarını sürdürebilmesi için ortam sıcaklığının belirli değerler arasında bulunması gerekir. 50 °C nin üzerindeki sıcaklıklarda hiçbir kompleks canlı organizma yaşayamamaktadır. Aynı zamanda çok düşük sıcaklıklarda da canlılar yaşamlarını sürdüremez.
Kutuplarda Penguenler ve kutup ayıları, kutuplara yakın bölgelerde bazı kurt türleri soğuk ortam şartlarına uyum sağlamışlardır. Ancak bu canlıların yaşamlarını sürdürebilmesi de yine sıcaklığın belli değerler arasında olmasına bağlıdır.
Hayvanların büyük bir kısmı 0 – 38 °C arasında yaşamlarını verimli bir şekilde sürdürebilmektedir. 50 °C üzerindeki sıcaklıklar protein yapılarının bozulmasına sebep olmaktadır.
0 °C ve altındaki sıcaklıklar vücuttaki suyun donmasına sebep olabilmektedir. 0 °C ve altı sıcaklıklarda yaşayan canlılar vücut ısılarını koruyamazlarsa yaşamlarını sürdüremezler.
Bitkiler belirli sıcaklıklarda fotosentez yapmaktadırlar. Sıcaklık değerleri bitkilerin fotosentez hızını etkilemektedir.
Sıcaklık, rüzgar ve yağışlar gibi dinamik hava olaylarının meydana gelmesini de sağlar. Bir bölgenin bitki örtüsü, o bölgedeki sıcaklık ve yağış değerlerine bağlıdır.

C- İklim
Bir bölgenin iklimi dediğimizde o bölgede ortalama sıcaklık, yıllık sıcaklık farkları, bitki örtüsü, yağış miktarı gibi özelliklerden söz ediyoruz demektir. İklim, bitki örtüsünü doğrudan etkileyen bir faktördür. Bitki örtüsü de ekosistemde yaşayan canlıların tür ve çeşitliliğini belirlemektedir.

Ilıman ve nemli iklim bölgelerinde sıcaklık yıl boyu 0 °C nin üzerinde olur. Bitkiler yıl boyu yeşil kalabilir. Bu bölgelerdeki canlılar kış uykusuna yatmaz, diğer bölgelere göç etmez.
Sert karasal iklim bölgelerinde sıcaklık kışları 0 °C nin altına düşer. Bazı hayvan türleri kış uykusuna yatar. Göçmen kuşlar sıcak bölgelere göç ederler.
Çöl ikliminde sınırlı sayıda canlı türleri yaşar.

D- Su
Canlıların yaşamlarını sürdürmek için ihtiyaç duydukları şeylerden birisi de sudur. Hayvanların vücutlarının % 60-70 i sudur. Su olmadan hayvanların yaşamlarını sürdürebilmesi mümkün değildir.
Ergen bir insanın vücudunun % 62 si sudur.
Su, bitkiler için de çok önemlidir. Fazla yağış alan ve nemli olan topraklarda yüksek yapılı gür bitkiler yetişir. Yağış miktarı az olan kurak bölgelerde susuzluğa dayanıklı bitki türleri yetişebilir.
Canlılar yaşamları süresince sürekli su kaybeder ve yeniden su almaya ihtiyaç duyar. Su, mineral maddelerin bitki tarafından alınabilmesini sağlar. Aynı zamanda su, fotosentezde kullanılır. Fotosentezde açığa çıkan O2 nin kaynağı sudur.
Dünyanın %70 i sularla kaplıdır. Bu suların %95 i okyanus ve denizlerde bulunur. Kalan %5 ini nehirler, yeraltı suları ve göller oluşturmaktadır.
Okyanus, deniz ve göllerdeki sular buharlaşarak atmosfere yükselir, bu buhar rüzgarla farklı bölgelere taşınır. Taşındığı bölgelerde hava sıcaklığı düşerse bu buhar yoğunlaşarak yağış olarak yeryüzüne düşer ve o bölgedeki canlılara hayat verir.

E- Toprak 
Toprak canlıların üzerinde yaşadığı, yuva yaparak barındığı, bitkilerin kökleriyle tutunarak su ve mineral madde aldıkları bir ekosistem elemanıdır. Tüm canlıların yaşamı doğrudan veya dolaylı olarak toprağa bağlıdır.
Bir ekosistemin toprak yapısı, o bölgedeki tarım ürünlerinin ve bitki örtüsünün çeşitliliğini belirlemektedir.
Bitkiler; Potasyum, Fosfor, Kalsiyum, Magnezyum, Azot, Kükürt, Mangan, Bakır, Çinko, Bor, Klor gibi minerallere ihtiyaç duyarlar. Bitkiler bu maddeleri topraktan suda çözünmüş olarak alırlar.
Bitki yapısına katılan bu maddeler, İnsanlar ve hayvanlar tarafından bitkileri veya bitki meyvelerini yiyerek alınır ve böylece bu mineraller bitkiden İnsan ve hayvanların yapısına geçer. Yeryüzündeki elementlerin 1/3 ünün canlıların yapısına katıldığını ve bunların büyük bölümünün yukarıda anlatıldığı şekilde topraktan alındığını düşündüğümüzde toprağın önemi daha iyi anlaşılır.
Toprak yerkabuğunu oluşturan kayaçların zamanlar rüzgar, su, sıcaklık değişimleri gibi fiziksel ve kimyasal etkilerle parçalanarak ufalanmasıyla oluşur. Bu toprağın yapısına zamanla çürüyen bitkiler, bitki ve canlı atık maddeleri, toprakta yaşayan canlılar katılır.

F- Ortam pH si
Canlıların vücudundaki pH değerleri belirli aralıklarda olmalıdır. Canlılar vücutlarındaki pH değerini bozacak besinleri aldıklarında veya havayı soluduklarında organları işlevlerini yapamaz hale gelir.
Deniz sularının pH si değişmezken tatlı suların ve toprağın pH si değişebilir. Bu pH değişikliği suda ve toprakta yaşayan canlıları ve bu canlılarla beslenen diğer canlıları etkiler. 
Toprak kirliliğinin en büyük sebebi tarım ilaçları, bilinçsiz gübre kullanımı, çöp ve kanalizasyon artıklarıdır. Atıklarını suya veya toprağa bırakan sanayi tesisleri de toprağın ve suyun en büyük düşmanları arasındadır.
2- Biyotik Faktörler
Biyotik faktörler; Üreticiler, tüketiciler ve ayrıştırıcılar olmak üzere üç basamakta incelenir. Bunlar sonraki sayfada anlatılmıştır. Sayfanın linki aşağıdadır.






SANATSAL BİLGİ

28/08 /2016

Güncelleme: 04/12/2018

  • YORUM YAZ
  • ADI SOYADI(veya nick)
  • YORUM
COPYRIGHT© HER HAKKI SAKLIDIR
Sitede Yer Alan Bilgi Belge Ve Materyallerin İzinsiz olarak Kopyalanması ve Alıntılanması Yasaktır

SANATSAL BILGI