KEMİK VE KIKIRDAK DOKUSU
11. Sınıflar ve lys biyoloji konusu. İnsanda kemik ve kıkırdak dokusunun yapısı ve özellikleri. Kemik çeşitleri ve eklemler konu anlatımı.
İnsanda, embriyonik evrenin ilk basamaklarında iskelet kıkırdak yapısındadır. Gelişme ilerledikçe kıkırdak dokunun yerini kemik doku alır. Ancak yumuşak kalması gereken bölgeler; eklem yüzeyleri, kaburga uçları, dış kulak gibi vücut bölümlerinde kıkırdak yapı korunur.
Kıkırdak Doku
Kıkırdak doku hücre, lifler ve hücreler arası maddelerden meydana gelir. Kıkırdak hücrelerine kondrosit, ara maddelerine ise kondrin adı verilir. Kıkırdak doku, kan damarları ve sinir hücreleri içermez. Kıkırdak hücrelerinin beslenmesi ve atık maddelerinin atılması perikondriyum ile sağlanır.
Kıkırdak doku yapı ve görev bakımından üçe ayrılır.
1. Hiyalin Kıkırdak
Tüm omurgalıların embriyo dönemindeki iskeleti hiyalin kıkırdaktan oluşur. Hiyalin kıkırdak diğer kıkırdak çeşitlerinden daha fazla hücre bulundurur. Kollagen lifler bakımından zengindir. Bu sayede dayanıklıdır. Hiyalin kıkırdağın hücre ara maddesi şeffaf ve homojendir. Saydam ve camsı bir görünümü vardır.
Bu doku erginlerde soluk borusu, kaburga uçları, burun, eklem başlarında bulunur.
2. Elastik Kıkırdak
Bu kıkırdak türünün yapısında elastik lifler bulunur. Bu sayede daha esnektir. Kulak kepçesi, kulak yolu, gırtlak kapağı ve östaki borusunda bulunur.
3. Fibröz (lifli) Kıkırdak
Daha yüksek miktarda kollagen lif ve daha az kıkırdak hücresi bulundurur. Basınca ve çekmeye karşı dayanıklıdır. Omurlar arası disklerde ve eklem yerlerinde bulunur.
Kemik Dokusu
Kemik doku, kemik hücreleri ve bu hücrelerin salgıladığı ara maddelerden oluşmuştur. Kemik hücreleri yıldız şeklindedir ve bu hücrelere osteosit adı verilmektedir. Osteositlerin arasını dolduran organik ve inorganik maddelerden oluşan ara maddeye ise osein denilmektedir. Oseinin organik kısmı protein yapısındaki kollagen liflerden oluşur, inorganik kısmı ise magnezyum, potasyum, kalsiyum fosfat, kalsiyum florür, kalsiyum karbonatdan oluşur.
Kemik hücreleri, yapılarındaki stoplazmik uzantılar ile birbirleri ile bağlantı kurarlar.
Kemiğin boyca uzaması kıkırdak doku ile, enine büyümesi ise kemik zarı (periost)ile sağlanır.
Kemik doku yapısına göre iki grupta incelenir.
1. Sert (Sıkı) Kemik Doku
Uzun kemiklerin gövdesinde ve baş kısımlarının yüzeyinde, kısa ve yassı kemiklerin dış kısımlarında bulunur. İçerisinde kan damarları ve sinirlerin geçtiği havers kanalları bulunur. Kemik hücreleri bu kanalların çevresinde sıralanır. Sıkı bir biçimde yerleşmiş olan bu hücrelerin madde alışverişini sağlayan kan damarları ve sinirler, doku içindeki kanallara yerleşmiştir. Hücreler uzantıları ile havers kanalından besin ve oksijen alır. Havers kanallarını birleştiren enine kanallara volkman kanalı denir.
2. Süngerimsi Kemik Doku
Süngerimsi doku, sert dokunun altında yer alır. Gözenekli bir yapıya sahiptir. Gözenekli yapının içini kırmızı ilik doldurmuştur. Kan hücreleri kırmızı ilikte yapılır.
Süngerimsi doku uzun kemiklerin uç kısmı ile kısa kemiklerin iç kısmında bulunur.
Kemik Zarı (periost)
Kemiklerin dışında bulunan ve bağ dokudan oluşan zardır. Bol miktarda sinir ve kan damarı taşır. Kemiklerin enine büyümesini ve onarımını sağlar.
Kemik Çeşitleri
Uzun Kemikler
İki ucu şişkin boyu enine göre daha uzun, silindir biçimli kemiklerdir. Kol ve bacaklarda bulunurlar. Gövde kısımları ile yüzeyleri sert kemik dokudan, baş kısımlarının iç bölümü süngerimsi kemik dokudan oluşur. Gövdelerinin iç kısmında boydan boya ilik kanalı bulunur. Bu kanalın içinde sarı ilik bulunur. Baş kısımlarındaki süngerimsi dokuda ise kırmızı kemik iliği bulunur.
Uyluk, kaval, pazı ve ön kol kemikleri uzun kemiklerdir.
Kısa Kemikler
Bu kemiklerin uzunluk ve genişlikleri arasındaki fark ya yoktur ya da çok azdır. Dıştan içe doğru; periost(kemik zarı), sert kemik, süngerimsi kemik yer alır. Bu kemiklerde sarı ilik bulunmaz, kırmızı ilik bulunur.
El ve ayak parmaklarındaki kemikler kısa kemiklerdir.
Yassı Kemikler
Kalınlığı az, eni ve boyu fazla olan kemiklerdir. Bu kemiklerde de kısa kemiklerde olduğu gibi dıştan içe doğru; periost, sert kemik, süngerimsi kemik bulunur. Sarı ilik bulunmaz. Kırmızı ilik bulunur.
Kafatası, kürek kemikleri, kaburga kemikleri ve kalça kemikleri yassı kemiklerdir.
Düzensiz Şekilli Kemikler
Belirli bir şekli olmayan kemiklerdir. Omurlar ve bazı yüz kemikleri bu gruptandır. Genellikle birkaç kemikle bağlantı kurarlar. Yapı olarak kısa ve yassı kemiklere benzerler.

Kemik Oluşumunun Kontrolü
Kemiğin bir kısmı bağ dokudan, bir kısmı ise hiyalin kıkırdaktan oluşur. Yaşam boyunca kemiklerin yapımı ve yıkımı devam eder.
Kemiklerin oluşumunda mineraller, vitaminler, hormonlar ve genetik faktörler rol oynar.
a. Mineraller
Kemiğe sertlik kazandıran mineraller kalsiyum, fosfor ve potasyumdur. Kemiğin sertliği için bu maddeler kemikte yeterince bulunmalıdır.
b. Vitaminler
A, C, D vitaminleri kemik oluşumunda önemli rol oynar. D vitamini yetersizliğinde kemikler kalsiyum ve fosfor tutamaz. Bunun sonucunda kemikler sertleşemez ve raşitizm hastalığı görülür.
c. Hormonlar
STH Hormonu: Hipofizden salgılanan bu hormon kas ve kemiklerin büyümesini kontrol eder.
Parathormon: Paratiroit bezi tarafından salgılanan bu hormonun salgısının artması durumunda kemikten kana madensel tuz geçişi artar.
Kalsitonin: Tiroit bezinden salgılanır. Bu hormonun salgısı artarsa kandan kemiğe madensel tuz geçişi artar.
d. Genetik Yapı
Kemiklerin ne kadar büyüyeceği ve karakteristik özellikleri genetik yapı tarafından belirlenir.
Eklemler
İki kemiğin birleşme yerlerine eklem adı verilir. Eklemler üç kısımda incelenir.
1. Oynar eklem
Bu kemiklerin eklem yapan yüzeyleri kıkırdak ile örtülüdür. Kemikler eklem bağları ile birbirlerine bağlanmıştır. Eklem yerlerinde iki kemik arasında içinde eklem sıvısı bulunan sinoviyal boşluk bulunur. Bu boşluk kemiklerin serbest hareket etmesine yardımcı olur.
Sinoviyal boşluk sinoviyal zar ile örtülüdür. Bu zar tarafından eklem sıvısı salgılanır. Sinoviyal boşluk eklem sıvısı ile doludur. Eklem sıvısı kaygan ve kemikler arasında sürtünmeyi önleyici bir yapıya sahiptir.
Kol ve bacak kemikleri, el ve ayak bilek kemikleri oynar eklemlere örnektir.
2. Az Oynar Eklem
Bu kemiklerin hareket yeteneği sınırlıdır. Aralarında sürtünmeyi önleyen elastik kıkırdak bulunur. Boyun, göğüs ve bel omurları arasındaki eklemler, el ve ayak parmak eklemleri az oynar eklemlerdir.
3. Oynamaz Eklemler
Bu eklem türlerinde kemikler hareket etmeyecek şekilde birbirlerine bağlanmıştır. Kafatası ve yüz kemikleri (alt çene hariç), kalça kemikleri oynamaz eklemlerdir.

İskelet Sistemi
Kas Sistemi
SANATSAL BİLGİ
17/07/2017